KUZEY KIBRIS’A DÜŞEN SURİYE S-200 HAVA SAVUNMA FÜZESİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
Dr. Can Kasapoğlu
EDAM Güvenlik ve Savunma Araştırmaları Programı Direktörü
30 Haziran 2019 tarihinde, gece geç saatlerde Suriye Arap Silahlı Kuvvetlerine ait bir füze, Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Taşkent Köyü yakınlarına düşmüştür. Enkazdan gelen ilk veriler ve basına yansıyan açıklamalar, bahse konu füzenin bir S-200 hava savunma sistemi tarafından ateşlendiğini göstermektedir.
Açık kaynaklı istihbarat verileri, olayın yaşandığı saatlerde, İsrail Hava Kuvvetleri tarafından Suriye’de bulunan İran Devrim Muhafızları unsurları ve İran’a müzahir gayrinizami silahlı grupları hedef alan bir hava taarruzu icra edildiğini ortaya koymaktadır.
Kuzey Kıbrıs’a düşen S-200 füzesinin, Suriye Arap Hava Savunma Kuvvetleri tarafından İsrail hava saldırısına mukabele etmek için ateşlendiği anlaşılmaktadır. İncelemeye konu SAM sisteminin interceptor füzesi, hedefini vuramadan enerjisini tükettiği halde kontrolsüz biçimde düşebilmektedir. Dolayısıyla söz konusu olayın, son dönemde Baas rejimi unsurlarınca İdlib çevresinde çatışmasızlık gözlem görevlerini icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına yönelik düşmanca saldırıların bir parçası olmadığı değerlendirilmektedir.
2017 yılında, yine İsrail Hava Kuvvetleri’ne ateşlenen ve hedefini kaçıran bir Suriye S-200 füzesinin, İsrail meskûn mahallerini tehdit ettiği hesaplanmış ve İsrail hava & füze savunma birlikleri tarafından, Arrow sistemi kullanılarak imha edilmiştir. Bu olay, harp tarihinde bir SAM füzesinin başka bir SAM füzesi tarafından imha edildiği ilk vaka olarak yer almıştır. Aynı tipte bir füze daha önce de Gaziantep’e de düşmüştür.
S-200, Sovyet Rus yapımı, 2. nesil bir SAM (surface-to-air missile) sistemidir. Bahse konu silah sistemi, Rusya Federasyonu tarafından 2018 yılında Baas rejimine teslim edilen S-300PM’ler ile birlikte, Suriye Arap Hava Savunma Kuvvetleri envanterinde bulunan iki uzun menzilli / yüksek irtifa stratejik SAM sisteminden biridir. Soğuk Savaş dönemi hava savunma konfigürasyonları çerçevesinde, statik SAM düzeninde konuşlandırılmaktadır. Müteakip olarak üretilen S-300 ailesi ve S-400 mobil lançerler ile taşınmaktadır. Modernizasyon düzeyine göre 200-250 km menzili bulunmaktadır (kimi kaynaklar S-200M Vega ve S-200D Dubna versiyonlarının bazı hedeflere karşı uygun koşullarda 300km menzile erişebileceğini belirtmektedir).
Soğuk Savaş dönemi ürünü olsa da, yapılan modernizasyon çalışmaları sonucu S-200 halen harp sahalarındaki yerini korumaktadır. Nitekim 2018 yılında İsrail’e ait bir F-16 bahse konu SAM sistemi tarafından düşürülmüştür. Özellikle Golan Tepelerine yakın İran askeri ve paramiliter varlığı ve yine Banyas civarındaki balistik füze üretim tesisleri nedeniyle, İsrail Hava Kuvvetleri Suriye üzerinde yoğun bir hareketlilik içindedir ve söz konusu trendin süreceği anlaşılmaktadır. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de konuşlu unsurları, rejime yönelik İsrail saldırılarına doğrudan angaje olmamayı tercih etse de (elektronik harp tedbirleri bu konuda istisna teşkil etmektedir), Moskova, Suriye Arap Hava Savunma Kuvvetleri’ni tahkim etmeyi sürdürmektedir. Son yıllarda, Baas güçlerine Pantsir alçak-orta irtifa hava savunma sistemleri ve S-300 uzun menzil / yüksek irtifa SAM sistemleri teslimatı ile birlikte, Suriye’nin S-200 modernizasyonu da Ruslar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bununla birlikte, Suriye hava savunma füzelerinin Kıbrıs’a düşmesi, yetkililerce ifade edildiği üzere çok istisnai bir vakadır. Öte yandan, durumu kritik kılan faktör, adanın son derece yüksek askeri varlığa ev sahipliği yapıyor oluşudur. Söz gelimi, bahse konu füzenin son olarak IŞİD karşıtı görevlerde kullanılmak üzere F-35’lerin de konuşlandırıldığı İngiliz Ağrotur Üssü’ne ya da Türk birliklerine isabet etmesi bugün ortaya çok farklı bir tablo çıkmasına sebebiyet verebilecekti.